25.04.2024 - EHLİ SÜNNET MEDYA
Ehli Sünnet Medya

Kur’an’da Resul Ve Nebi ayrımı yaparak Peygambere itaati inkar edenlere ayetlerden cevaplar

Diyorlar ki, Peygamber Allah’tan gelen vahyi tebliğ ederken, aktarırken Resuldür. Ayetlerde hep bu şekilde ifade edilmiştir. Kendisinin Kur’an’dan çıkarttığı yorumlar (onlar öyle diyor) ortaya koyduğu hükümlerde Nebidir. O yüzden Hz. Peygamber ikaz edilirken Ey Nebi diye hitap edilir. Nebiye itaat edin diye de bir ayet yoktur. Dolayısıyla Resul, sadece Allah’ın hükmünü tebliğ etmek olduğundan Resule itaat Kur’an’a itaat demektir. Yani Hz. Peygamber bir helal veya haram koymuş olsa bile bu bizi bağlamaz, Kur’an’dan başkasına itaat etmeyiz diyorlar.

Öncelikle arkadaşlar, bir Peygamberin nebi ve Resul olarak nitelenmesi Allah ile olan irtibatıyla alakalı. Allahu Teala kimisine kitap veriyor, kimisine sayfa veriyor kimisini de kendinden önceki kitabı tasdikleyici olarak gönderiyor. Yani bu Allah ile Peygamberi arasındaki boyut. Peygamber ile insanlar arasındaki boyut ve ilişkide bu ayırımın bir önemi yok. Ümmeti, Peygamberine itaat ile mükelleftir.

Bunu ifade ettikten sonra Ahzab suresi 59. Ayeti okuyalım:

Hani diyorlar ya! Allahın ayetlerini getiren okuyan emirlerini ileten Peygamberin RESUL yönüdür. hz Peygambere “Ey Nebi” diye hitap edilip bir emri tebliğ etmesi de istenmiştir: Ahzab 59. Ayette: “Ey Nebi! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, cilbablarını, dış giysilerini üzerlerine alarak bürünsünler.” (Ahzab 59) Buyruluyor. Örtünme emrini tebliğ etmesi istenirken “ey nebi” diye hitap ediliyor. Hani Nebi kendi çıkarımlarını ortaya koyandı, hani nebiye itaat yoktu. Ayet “ey Nebi diye başlıyor ve Allah’ın emrini tebliğ etmesi isteniyor.

Bunun yanında Kur’an bize Resul ile Kitabın ayırımını  yapıyor. Resule itaat edin buyuruyor ya, kitaba da itaat edin diye başka ayetlerde geçiyor zaten. Zümer 55’de buyruluyor ki:

وَاتَّبِعُٓوا اَحْسَنَ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ مِنْ رَبِّكُمْ
Rabbinizden size indirilen en güzele (yani Kur’an’a) uyun.
(Zümer 55)

Çeşitli ayetlerde Kur’an’a uyulması zaten açıkça emrediliyor. Yani Resul, Peygamberin şahsını işaret eder,

Bakın diğer  Peygamberler bunu açıkça söylüyor:

ALİ İMRAN 50. Ayette İsa a.s FETTEGULLAHE VE EDII’UUN
“Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin”
(Al-i İmran 50)

Taha 90. Ayette Harun a.s
وَاِنَّ رَبَّكُمُ الرَّحْمٰنُ فَاتَّبِعُون۪ي وَاَط۪يعُٓوا اَمْر۪ي
(Taha 90)
Sizin rabbiniz o rahmândır. O halde bana uyun ve emrime itaat edin

Şuara Suresi 144. Ayette Salih a.s
فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۚ Allah’tan sakının bana itaat edin

Yine Şuara 163te Lut a.s diyor ki: اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ ben size gelen güvenilir bir elçiyim…
bunu Resul kelimesiyle ifade diyor.
فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۚ Allah’tan sakının ve bana itaat edin

Nuh suresi 3. Ayette:
اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ وَاتَّـقُوهُ وَاَط۪يعُونِۙ
Allah’a kulluk edin; O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin;

PEYGAMBERLER NEBİ RESUL AYIRMAKSIZIN BU ŞEKİLDE SÖYLÜYOLAR: BANA İTAAT EDİN.

DİKKAT EDERSENİZ KUR’AN’DA PEYGAMBER EFENDİMİZİN AĞZINDAN اَط۪يعُو EDIIUUU KALIBIYLA “BANA İTAAT EDİN” BUYRULMAZ. ALLAHU Teala’nın emriyle “RASULE İTAAT EDİN, ALLAHI SEVİYORSANIZ ONA UYUN İTTİBA EDİN, HER KİM ALLAH VE RESULÜNE İTAAT EDERSE, HER KİM ALLAH VE RESULÜNE İSYAN EDERSE buyrulur. Hep kendi ismiyle beraber emreder. Bu da son peygambere verdiği değerdendir.

Evet, bu ayetlerden anlaşılıyor ki itaat istenen kişi Resul de olsa Nebi de olsa o peygamberin kendisidir. Diğer peygamberler açıkça diyor ki, bana itaat edin. Peygamberlerin bir fonksiyonu olmasaydı ve sadece getirdiği mesaj konuşulacak olsaydı böyle demeleri abes olurdu. Allahtan korkun, Allah’ın ayetlerine uyun derlerdi ama hep kendilerine itaat edilmesini emrettiler.

Yine Araf suresi 158. Ayet bu ayrımı yaparak Peygamberi etkisiz bırakmayı çalışanlara çok şiddetli bir şekilde cevap veriyor:

قُلْ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ Deki: Ey İnsanlar!

 اِنّ۪ي رَسُولُ اللّٰهِ اِلَيْكُمْ جَم۪يعاًۨBen hepinize gönderilen Allahın Rasulüyüm…

 الَّذ۪ي لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ يُحْـي۪ وَيُم۪يتُۖ

 فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِهِ النَّبِيِّ الْاُمِّيِّ Allah’a ve Onun ümmi olan, Nebi olan Resulüne iman edin..

 الَّذ۪ي يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَكَلِمَاتِه۪ O da Allah’a ve kelimelerine iman eder.

 وَاتَّبِعُوهُ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ O nebi ve Resul olan Peygamberine uyun, ittiba edin, itaat edin ki doğru yolu bulasınız.

Bu ayette iki vasfı da sayıalrak itaat edilmesi emredilmiştir.

Resule itaat Hz. Peygamberin şahsını işaret eder: Bakın birkaç örnek vereceğim:

Nisa suresi 59. Ayet:

 يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَط۪يعُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُوا الرَّسُولَ وَاُو۬لِي الْاَمْرِ مِنْكُمْۚ

Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, ve Resule itaat edin, ve sizden olan ulül emre itaat edin.

Vav, atıf harfi ayırıyor bize başka ayrı şeylerden bahsedildiğini anlatıyor. Allah’a itaat edin. Ne demek? Allah herkesin kalbine ayrı ayrı vahiy mi indiriyor? Allah’a itaat Allah’ın kelamına yani Kur’an’a itaat değil mi? Peki, Resule itaat ne? Resule itaat zaten Kur’an’a itaat olsa, peygamberi işaret etmese, zaten Allaha itaat edin buyurmuştu. Bakın devamında ne buyruluyor:

 فَاِنْ تَنَازَعْتُمْ ف۪ي شَيْءٍ bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz
فَرُدُّوهُ اِلَى اللّٰهِ وَالرَّسُولِ O anlaşmazlığa düştüğünüz meseleyi Allah’a ve Resulüne götürün.

O meseleyi Allah’a nasıl götüreceğiz? Allah’tan vahiy mi, bir işaret mi bekleyeceğiz? Allah’a götürmek, arz etmek ne demek? Elbette Kur’an’a arzetmek. Peki o zaman Resule götürmek ne demek? Hz. Peygambere yani hadislere arzetmek, orada aramak demek.

اِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِۜ Allah’a ve âhirete gerçekten inananlar yapar.
ذٰلِكَ خَيْرٌ وَاَحْسَنُ تَأْو۪يلاً۟ varılacak neticede hem hayırlıdır hem de en güzelidir.

Nisa 61: وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمْ تَعَالَوْا Onlara gelin dendiği zaman.
مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ Allah’ın indirdiğine yani Kur’an’a ve
وَاِلَى الرَّسُولِ ve Rasule gelin dendiği zaman. Bakın ayet açıkça Allah’ın indirdiği Kur’an’ı ve Resulü yani hazreti Peygamberi ayrı ayrı zikrediyor. Resule itaat bunların anlattığı gibi hz. Peygambere değil de Kur’an’a itaat olsaydı zaten sadece Kur’ana gelin buyururdu. Kur’an’a ve Resule, yani peygamberin hükmüne gelin dendiği zaman رَاَيْتَ الْمُنَافِق۪ينَ يَصُدُّونَ عَنْكَ صُدُوداًۚ münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.

Yani kısacası Rasul ifadesiyle direkt olarak Hz. Peygamberin işaret edildiğini anlıyoruz.

Bunun yanında şu ayette de direkt olarak “sen” buyrulmuş ve Resulullah’ın (Aleyhisselam) zatına işaret edilmiştir:

Nisa 65
فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتّٰى يُحَكِّمُوكَ ف۪يمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْۙ ثُمَّ لَا يَجِدُوا ف۪ٓي اَنْفُسِهِمْ حَرَجاً مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْل۪يماً

Hayır, rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.

GENÇ HOCA
www.ehlisunnetmedya.com

BU SAYFAYI PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAPABİLİRSİNİZ