29.04.2024 - EHLİ SÜNNET MEDYA
Ehli Sünnet Medya

Hz. Muhammedin eşleri ve cariyeleri AHZAB 50

Birincisi Arap toplumunun şöyle bir kültürü, örfü var: Bir erkek birden fazla kadınla evlenebilir. O toplumda bu kesinlikle yadırganmıyor, normal bin durum. Şuan bazı Arap ülkelerinde olduğu gibi. Bizim insanımız neden yadırgıyor? Çünkü öyle bir toplumda yetişmediği, alışık olmadığı için. Dolayısıyla bir toplumu kendi örf ve adetlerini göz ardı ederek değerlendirirseniz yanlış sonuca varırsınız. O toplumda da birden fazla eş almak çok doğal karşılanan bir durum.

İkincisi ise Hz. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem)i tanımadan ayet ve rivayetleri ele alarak yapılacak her yorum yanlış olacaktır. Neden çünkü O’nun hayatına baktığınız zaman hiçbir evliliğin şehevani arzularla olmadığını çok açık bi şekilde görebilirsiniz.
Bakın gençliğinin baharında, afedersiniz cinsel olarak en güçlü olduğu dönemde sadece 1 kadınla evli kalmıştır. Hz. Hatice r.anha… Ve bakın peygamberimiz 25, hz. Hatice 40 yaşlarındadır. Ve hz Hatice 2 evlilik geçirmiş bir duldur.

Şimdi atesitlere soruyorum 25 yaşındasın gençliğin baharındasın, 40 yaşında 2 evlilik geçirmiş bir dulla evlenir misin? Ve ikinci bir eş alsan yadırganmayacak ama almıyorsun. Tek bir eşle 25 sene geçiriyorsun.

AMAÇ KADIN VE MAL OLSAYDI

Ve çok daha ilgincini söyleyeyim: Hem haşa peygamberliği kendi uydurdu, hem de kadın düşkünüydü gibi iftira edenlere çok büyük bir cevap: Mekkeli müşrikler dediler ki, senin derdin ne? Liderlik istiyorsan gel seni başımıza geçirelim. Zenginlik istiyorsan en zenginimiz yapalım, kadın istiyorsan en güzel kızlarımızla evlendirelim. Ne cevap verdi: Bir elime güneşi, bir elime ayı koysanız davamdan vazgeçmem. Derdi HAŞA uçkuru olan bir insan bunu der mi? Zaten istediğini elde etmiş olacaktı, neden onca sıkıntı eziyet ve işkenceye göğüs gersin ki? Bu gerçek bile ateistlerin iddialarını çürütmeye yeter ve artar.

Hz. Hatice vefat ediyor, 2 yıl evlenmiyor. Şehvetine düşkün biri olsa boş durur mu? Durmaz ki ahlakından dolayı da herkes onunla evlenmek istiyor.

Sonra hz. Sevde ile evleniyor. Peki neden? Hz. Sevde’nin eşi Habeşistan hicretinden sona vefat etti, çoluk çocuk ortada kalmış Müslüman bir kadın… Şimdi ateist diyecek ki, bak fırsatçılık yapmış (haşa) hemen eşi ölen kadını almış… Öyle olsaydı zaten 2 sene boş kalmazdı ve arkadaşlar dikkat hz. Peygamber 52 yaşında hz. Sevde’nin yaşı ise ondan daha büyük, kemale ermiş. Yani afedersiniz cinsel anlamda kadınlık olarak birşey beklenecek durum kalmamış. Niye evleniyor? Himaye edebilmek için. Yani o toplumda bir kadını himaye etmek istediğiniz zaman onu nikahınız altına alırsınız, artık kimse onlara ilişemez. Bütün eşleri öyle, daha önce evlilik geçirmiş. Sadece hz. Aişe hariç. İlk ve tek genç olarak evlendiği hanım hz. Aişe. Onun da yaşı evlendiğinde 9 değil. Evet rivayet var ama o rivayet ne demek istiyor, yaşı kaç inşallah başka bir videoda gündeme getireceğiz. Onunla evlenmesinde de çok sebepler var, birincisi en sevdiği dostu ile akrabalık bağı kuruyor, ikincisi kendisine bir talebe almış oluyor ki vefat edene kadar Müslümanlar bir çok meseleyi hep ona soruyor, üçüncüsü Peygamberimiz kadınların kendileri ile alakalı sorularından utanır tam cevap veremezdi, hz. Aişe onun yerine gerektiği gibi cevap verirdi. İnşallah ileride tüm yönleriyle ele alacağız..

Diğerleri ile de evlenmesinin himayenin yanında siyasi sebepleri de vardı. Mesela Cüveyriye binti Haris Beni Mustalik kabile reisinin kızıydı. Savaşta esir düştü, yani cariye olarak. Resulüllah’tan kendisine yardım etmesini istedi. Resulüllah da kendisi ile evlenmesini teklif etti. O da kabul etti. Bunun üzerine Müslümanlar dediler ki: biz nasıl Resulülalh2ın akrabalarını esir ederiz diye hepsini azad ettiler. Tüm bunları gören beni Mustalık kabilesi topyekûn Müslüman oldular. Yani hepsini tek tek saymaya gerek yok. Bu evlilikleri yaptığında kaç yaş aralığında: 55-60 yaşlarında. Böyle bir insanın şehveti için zevki için evlilik yaptığına hangi akıl inanabilir? Ve kadının da rızası lazım. Kabul ediyorlar. Ayette gelecek mehir istemeden de Resulüllah ile evlenmek isteyen olacak. Bu yaş aralığında… Ve Resulüllah bir kral gibi yaşamıyor, bir saltanatı yok, sarayı yok, evlendiği kişi 1 buçuk metrekarelik yerde kalacak, Medine’nin en fakir evi Peygamberin evi. Ne gelirse dağıtıyor, kapıya geleni geri çevirmiyor, boş göndermiyor. Ve en önemlisi bu peygamber geceleri ayakları şişene kadar namaz kılan, ibadetle geçiren niçin böyle yaptığı sorulunca “ben Rabbime şükreden bir kul olmayayım mı” diyen bir insan.

Yani Resulüllah’ın yaşı, yaklaşımı ve yaşamı ele alındığında ateist iddialar havada kalıyor. Şimdi ayetleri de görünce neyin ne olduğunu daha iyi anlayacağız.

 Ahzab 50

Allahu Teala peygamberine helal kıldıklarından bahsediyor. Şu çarpıtmayı da düzeltmiş olalım: Helal kılmak zorlamak değildir, yani sayılanların hepsi ile nikah oldu anlamına gelmiyor. Helal kılmak “bununla evlenmende bir yasak yoktur” demektir. Yani evlendiklerini sanıyor, nikahlaman helaldir deniyor. Sanki sayılanların hepsiyle evlenmiş gibi anlıyorlar ya da öyle lanse ediyorlar.

Ey peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, (ÜCÜRAHÜNNE İSTILAH MANASI MEHİR DEMEKTİR), Allah’ın sana ganimet olarak verip de elinin sahip olduğu kadınları (YANİ CERİYELER) [Burada cariyelerle sınırsız bir zevk alemi kuruluyormuş gibi lanse ediyorlar. Halbuki cariye ile sadece nikah gerekmez lakin bir cariyeyle ilişki yaşayacak olan kişi ona diğer eşi gibi ayrı bir mesken tutmak ve ona da diğer eşi gibi vakit ayırmak zorundadır. Yani onu bir eş statüsüne yükseltir, sadece nikah yoktur. Mesela o eşten doğan bir çocuk hür olur, adam öldüğü zaman kadın da artık hürdür, köle olamaz. Bu da ayrı bir video konusu… -] seninle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını, teyze kızlarını, (YANİ BUNLARLA NİKAH OLABİLİR, EVLENİLEBİLİR, BİR ENGEL YOKTUR-AKRABALIK BAĞI EVLİLİĞE ENGEL DEĞİLDİR DİYOR, BUNLARLA EVLENDİĞİNİ İFADE ETMİYOR) BAŞKA

kendini peygambere hibe edip peygamber de onunla evlenmek isterse böyle bir mümin kadını… Bu ne demek? Bunu da sanki kadınlar birlikte olmak için kendini peygambere sunuyorlarmış gibi lanse ediyorlar. Dedim ya izledikleri filmlerin etkisiyle ayete bakınca başka ne anlayacaklar… Kendini hibe etmek demek, o zamanın şartlarında mehirsiz olarak evlenmeyi istemek, mehirden vazgeçmek anlamına geliyor. Diğer türlü kendini sunma anlamına gelemez çünkü nikah olmadan bir şeyin olması söz konusu değil. Nikah olunca da evli oluyor zaten. Hibe etmek, mihirsiz evlenmeye razı olmak demek. Ayet devam ediyor: “sonuncusu (yani mehirsiz evlenmek) diğer müminlere değil, zatına mahsustur – sana helâl kıldık. Müminlere eşleri ve sahip oldukları kadınları hakkında hangi kuralları geçerli kıldığımızı biliyoruz. (Başka ayetlerde bunlar ifade ediliyor, mutlaka mehir verilmesi gerekiyor, mehir kadının hakkıdır) Sonra buyuruyor ki: Bu en sonra, Sana mahsus olanı güçlük çekmeyesin diye meşrû kıldık. NEDEN? Söylediğim gibi hz. Peygamber sosyal sebeplerle bir kadını himayesine almak isteyince ona kolaylık olması için. Çünkü o bir devlet başkanı olmasına rağmen bütün her şeyini insanlara dağıttığı için mehir verecek gücü bile olmayan bir insan… Dolayısıyla ona böyle bir kolaylık sağlandı…

En başında da dediğim gibi Resulüllah’ın hayatını, yaşını, mücadelesini bilmeyen bir insan ateistlerin bu tarz bel altı çarpıtmalarına kapılabilir. Buradan şu dersi de çıkartmış olalım: Demek ki çocuklarımıza Resulüllah’ı (Sallallahu aleyhi ve sellem) her yönüyle çok iyi anlatmamız gerekiyor.

BU SAYFAYI PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAPABİLİRSİNİZ