Terazi ile tartarak kurban hayvanı almak caiz midir?
Kurban olarak alınacak hayvan, kilo birim fiyatı belirlenip canlı olarak tartılarak satın alınabilir. Ayrıca Kurban edilmek üzere satın alınmak istenen hayvanın fiyatı, kesim yapıldıktan sonra da eti tartılarak da belirlenebilir. Ancak burada, kilo fiyatının kesimden önce belirsiz bırakılmayıp, anlaşmada kesin olarak belirlenmesi, yani satıcının “bu hayvanın etini kilosu şu kadara olmak üzere sattım”; alıcının da “aldım” demesi ve hayvanın her şeyinin alıcıya ait olması, derisinin, kellesinin, sakatatının satıcıya ait bırakılıp anlaşmadan ayrı tutulmaması önemli şarttır. Çünkü kurbanlık hayvanın derisi, kellesi ve sakatatının da ya bizzat kurbanı kesen tarafından kullanılması, ya da tasadduk edilmesi gerekir. Bu durumda satıcının müşterinin muhayyerlik yani vazgeçip geçmeme hakkı da yoktur.1
Bu mesele, İmameyn yani İmam Muhammed ve İmam Ebu Yusuf’a göredir. Çünkü mukadderatı yani miktarı tartı, ölçü veya sayı ile tayin ve takdir olunan şeyleri yalnız fertleri ve kısımlarının fiyatlarını takdir ederek toptan satmak sahihtir.
Meselâ: Bir yığın buğday, bir kayık odun, bir sürü koyun ve bir top kumaş kilesi veya çekisi veya her biri veya her metresi şu kadara olmak üzere satılsa sahih olur.
Diğer üç mezhep imamına göre de böyledir. Fetva verilen görüş de budur.2 Mecelle’de de insanlara kolaylık gösterilmek üzere bu mesele kabul edilmiştir. Mecellenin ilgili maddesinde deniliyor ki: “Yığın meselesinde, meselâ kilesi şu kadar kuruşa olmak üzere bir yığın buğday satıldığı zaman İmam-ı Azam Rahmetullahi aleyh hazretlerine göre yalnız bir kilesi hakkında satış sahih olur. İmameyn rahmetullahi aleyhimaya göre ise o yığın tamamen satılmış olarak kaç kile çıkarsa ona göre bedelinin verilmesi lâzım gelip insanların muamelelerini kolaylaştırmak için Hidaye sahibi Mergînanî gibi nice fukaha da bu hususta onların fetvasını tercih etmiş olduklarından 220. Madde o tarz üzere yazılmıştır.
Kurban edilmek üzere satın alınmak istenen hayvanın fiyatı, kesim yapıldıktan sonra eti tartılarak belirlenme şeklindeki satışın, belirsizlik sebebi ile caiz olmadığı görüşünde olanlar da vardır.
Çünkü satış akdi yapılırken satılan şeyi ve bedelini söylemek, yani neden ibaret olduğunu zikretmek lâzımdır. Bunlar zikrolunmazsa satılan şeyin ve bedelinin bilinmemesinden dolayı çekişme meydana geleceğinden satış fasit olur. Fakat bilinmemek çekişmeye sebep olacak şekilde olmazsa, satış fasit olmaz.
Satılan şeyin ve bedelin malûm olması, meydanda ise bizzat görmek ve işaret ile meydanda değilse miktarını ve vasfını beyan etmek ile meydana gelir.
Meselâ: “Şu malı elimdeki para ile satın aldım” denilse; mal ve bedel malum olacağı gibi, “Bu malı şu kadar Türk lirasına aldım” denildiği takdirde de malûm olur.
dipnot
(1) Alemgir, el-Fetava’l-Hindiyye, 3/132
(2) Ed- Dürrü’l- Muhtar, Mülteka