Cennet ve Cehennem Ebedidir
Yüce Rabbimizin mümünlere mir mükafat, kafirlere ise azap yurdu olarak hazırladığı Cennet ve Cehhenemin ebedi oluşu meselesi ayet, hadis ve ümmetin icmasıyla sabit olduğu halde İbni Teymiyye ve talebesinin muhalif olduğunu, günümüzde de bazılarının bu görüşü benimsediğini görüyoruz. Ayetleri inkar derecesinde tevil ederek, hadis-i şerifleri yok sayarak bütün İslam alemini bir tarafa, tescilli iki sapığı diğer tarafa koyarak dalaleti seçen kişiler bilmelidirler ki, bu vebalden kurtulamazlar.
Yazıya başlamadan önce ilginç bir noktayı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Allahu Teala’nın (Celle Celaluhu) Kuran’ı Kerimde müminleri cennet ile müjdelediği, kafirleri cehennem ile korkuttuğu ayetler vardır. Mesela Ali-i İmran suresi 136. ayetinde: “İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.” buyruluyor. Şimdi bir düşünelim. Allahu Teala nimetlerini ve güzelliklerini saydığı bir yer için “halidine fiha ebeda” buyuruyor. Bu eğer geçici bir müddet olsaydı bir müjde mahiyetinde olur muydu? Ya da kafirler için bir korkutma olur muydu? Olmazdı. Neden? O zaman kafirler “ne de olsa sonu varmış, bir müddet sonra yok olacakmış” derler ve yine inkarda ileri giderlerdi.
Halbuki ne sahabeden ve ne de gelen her ayet ile alay etmenin yolunu arayan kafirlerden böyle bir söz, hareket varid olmamıştır.
KİM İNKAR EDİYOR VE NE DİYOR?
Mustafa İslamoğlu bakın kendi sitesinden sorulan bir soruya nasıl cevap veriyor:
“Cennet cehennem yok olacaktır” görüşü benim görüşüm değildir. Bir Kur’an talebesi olarak Kur’an’daki “huld” ves “ebed” kelimelerini tahlil ettim. Cennet ve Cehennemin ebediliğinin nasıl anlaşıldığını sahabenin olayı nasıl yorumladığını söyledim.
Hazreti Ebubekir’in, Hz. Ömer’in, Hz. Abdullah b. Mes’ud başta olmak üzere birçok güzide sahabinin bu konudaki günümüz yaygın kanaatinin aksine olan görüşlerini serdettim. Cehennemin sonsuz olmadığını söylediklerini naklettim.
Buna da İbn kayyım el-Cevziyyenin yazdığı Hadi’l-Ervah İla Biladi’l-Efrah adlı eserini kaynak gösterdim. Bu eser arapça olarak piyasada var. Her yerde satılıyor. Bakmak isteyen açıp bakar. İbn Kayyım’ın ilmi yetkinliğinin derecesini siz bilmezseniz bilen birine sorabilirsiniz. “
Bir sonraki derste kendi görüşümü naklettim. O da şuydu: “CENNET VE CEHENNEMİN ZAMANI GAYBİ BİR KONUDUR. BU KONUDA KONUŞMAK ĞAYBI TAŞLAMAKTIR. BUNU ALLAH BİLİR. BİZE DÜŞEN CEHENNEMDEN SAKINMAK CENNETİ HAK ETMEKTİR”
Mustafa İslamoğlu’nun kaynak olarak verdiği kitap İslam Alimleri tarafından incelenmiştir. Hadi’l-Ervah ve içindeki deliller okunmuş ve gerekli şekilde cevaplandırılmıştır. Hatta bu, daha İbnu’l-Kayyım hayattayken yapılmıştır. Pek çok alim tarafından “müçtehid” olduğu söylenen Takiyyüddin es-Sübkî, el-İ’tibâr bi Bekâi’l-Cenneti ve’n-Nâr” adlı eserinde Hadi’l-Ervâh’taki hatalı yaklaşımı açık biçimde gözler önüne sermiştir. Ondan yüzyıllar sonra Muhammed b. İsmail el-Emîr, “Ref’ul-Estâr” adlı reddiye ile meselenin üstüne bir kere daha gitmiştir. Bu ikinci eser, sıkı bir Selefî ve İbn Teymiyye takipçisi olan el-Albânî tarafından tahkik ve neşredilmiştir. el-Albânî de orada İbn Teymiyye ve öğrencisinin hatalı olduğunu açık bir şekilde itiraf etmektedir.
HAZRETİ ÖMER SÖZÜNÜ NASIL ÇARPITTI
Hazreti Ebubekir ve diğer sahabelere ait böyle bir görüş hiçbir kaynakta bulunmazken M. İ.oğlunun Hazreti Ömer (Radıyallahu anh)ın sözünü de çarpıttı ortaya çıktı.
Mustafa İ.oğlu Hazreti Ömer (Radıyallahu anh)ın şu sözünü bakın nasıl çarpıtıyor: Söz şu: “Şayet cehennem ehli kumlar sayısında cehennemde bekleyecek olsalardı bile, günün birinde çıkarlardı.” Hazreti Ömer’in bu sözü aslında cehennemden hiçbir şekilde çıkamayacaklarını, kum tanelerinin bile bir sonu olup cehennemin sonu olmadığını beyan etmektedir. Taberani’de geçen hadis-i şerif de bu konuda bize yol göstermektedir:
“Cehennem ehline: ‘Bütün dünyada bulunan çakıl taşlarının sayısı kadar uzun müddet orada kalacaksınız!’ denilse elbette sevinirlerdi. Cennet ehline de: ‘bütün dünyada bulunan çakıl taşlarının sayısı kadar uzun müddet kalacaksınız’ denilse kuşkusuz hüzünlenirlerdi. Fakat onlar için sonsuzluk kesinleşmiştir.” (Taberani, El-Mu’cemul Kebir No: 10384, 10/179-180)
Gördüğünüz gibi ne kadar açık ve net bir şekilde cennet ve cehennemin sonsuzluğunu ortaya koyuyor. İ.oğlu ise hazreti Ömer (Radıyallahu anh)ın sözünü şöyle çarpıtıyor: “Şayet cehennem ehli cehennemde, iç içe girmiş yoğun kumlar miktarı uzun zaman kalacak olsalar da, sonunda çıkacakları bir gün gelir.”
KİMSE KALMAYACAK!
Ebu Hureyre, İbni Mes’ud ve Abdullah b. Amr b. El-As (Radıyallahu anhum)’ün: “Cehennem üzerine öyle bir zaman gelecek ki içinde kimse kalmayacak” sözleri günahkar Müslümanlar için kullanılmıştır. Bu rivayetin ravisi olan Ubeydullah b. Mu’az: “Bununla günahkar Müslümanlar kastediliyor” demiştir ki günahkar Müslümanların cehennemden çıkacağı zaten ittifak konusudur.
HER ŞEY HELAK OLUCUDUR AYETİ!
Yine hoca geçinen zatın birisi de çıktığı bir kanalda Cennet ve Cehennem yok olacak mı sorusuna “tabi ki yok olacak” deyip Kasas Suresi 88. ayeti okuyor. Böyle cahilliklere ilk defa şahit oluyoruz.Ayet şöyle:
“Allah ile birlikte hiçbir ilaha tapma! O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O’nun zatı dışında herşey helak olucudur. Hüküm de ancak O’na aittir. Siz ancak O’na döndürüleceksniz.”
Birincisi o ayete eğer siz cennet ve cehennemin yok olacağına delil olarak verirseniz aşağıda sıralayacağımız ayet ve hadisler ile çelişirsiniz. Kur’an-ı kerimde çelişki yoktur.
İkincisi ayeti kerime Allah’tan başkasına taparak başka başka rabler edinenleri hedef almakta ve güvencelerinin boşa çıkacağını çünkü herşeyin helak olacağını beyan ediyor. Bu ayeti teyit eden başka bir ayetin meali şöyledir:
“O gün onlar ortaya çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah’a gizli kalmaz. (Allahu Teala) Bugün mülk (hükümranlık) kimindir? (diye sorar ve yine kendisi cevap verir) Tek olan, her şeyi kudret ve hâkimiyeti altında tutan Allah’ındır” (Mümin 16)
Yani bu ayetten cennet ve cehennemin yok olacağı mesajı kesinlikle çıkmamıştır. Sahabe-i Kiram dahil ehli sünnet müfessir ve müctehidlerin hiç birisi de böyle bir mana vermemiştir.
AYET VE HADİS-İ ŞERİFTEN DELİLLER
Delil olarak aldığımız Ayetlerde cennet ve cehennemden bahsedilirken “halidine” ve “ebeden” kelimeleri kullanılmaktadır. Huld ve ebed ne demektir öncelikle bunu izah etmemiz gerekiyor..
Huld: Devam etmek, kalmak, uzun süre kalmak. Bir isim olarak huld; bilezik, küpe, ebedîlik ve cennet gibi anlamlara gelir.
Bakınız Şeytan’ın cennete Adem (Aleyhisselam)a yasaklanan ağaçtan yemesi halinde ebedi kalacağını söylediği belirtilen ayette yine “huld” kelimesi geçmektedir. Şeytanın Adem Aleyhisselam’a cennete ebedi kalmasının yolunu yalan ile telkin etmesini anlatan ayet “huld” kelimesi ile anlatıyor.
“Sonunda Şeytan onu fitneye düşürerek, söyle dedi: Ey Ãdem, seni ebedilik ağacına, son bulmayacak olan devlete götüreyim mi?” (Tâhâ, 20/120)
Ebed kelimesi: Sonu olmamak, daima var olmak manasına gelir.
Ayetlerde çoğu zaman Cennet ve cehennemden bahsedilirken “huld” ve “ebed” kelimesi beraber zikredilmektedir. Çünkü biri kalkar ve “huld” kelimesi uzun bir zaman kalmak manasına geliyor diyecek olursa onun önü “ebeden” ile kesiliyor…
HULD KELİMESİ İLE GEÇENLER
İçinde sadece huld kelimesi geçen ayetlerden birkaç misal verelim:
“Onlar ebedî olarak lânet içinde kalırlar. Artık ne kendilerinden azap hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır.” (Bakara 162)
“Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, “Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?” demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkar edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.” (Ra’d 5)
“Allah’a ortak koşanların, inkârlarına bizzat kendileri şahitlik edip dururken, Allah’ın mescitlerini imar etmeleri düşünülemez. Onların bütün amelleri boşa gitmiştir. Onlar ateşte ebedî kalacaklardır.” (Tevbe 17)
“Allah’a ve Resûlüne karşı gelen kimseye, içinde ebedî kalacağı cehennem ateşinin olduğunu bilmediler mi? İşte bu, büyük bir rezilliktir.” (Tevbe 63)
“Sonra da zulmedenlere, “Ebedî azabı tadın! Siz ancak vaktiyle kazanmakta olduğunuzun cezasına çarptırılıyorsunuz” denilecektir.” (Yunus 52)
“Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklardır.” (Zuhruf 74)
Bu ayetin devamında kafirlerin ümitsiz olduğu belirtiliyor: “Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde ümitsizdirler.” (Zuhruf 75)
HULD VE EBED BİRLİKTE
“İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.” (Nisa 57)
“(Allah onları) ancak içinde ebedi kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah’a çok kolaydır.” (Nisa suresi 169)
“Allah şöyle diyecek: “Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.” Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’dan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.” (Maide 119)
“Onlar orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz, Allah katında büyük bir mükafat vardır.” (Tevbe 22)
“Onlar, orada ebedi olarak kalacaklardır. Hiçbir dost, hiçbir yardımcı bulamayacaklardır.” (Ahzab 65)
“İman edip salih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah’ın apaçık âyetlerini okuyan bir peygamber gönderdi. Kim Allah’a inanır ve salih bir amel işlerse Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. Allah gerçekten ona güzel bir rızık vermiştir.” (Talak 11)
“Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah’a ve Resülüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır.” (Cin 23)
“Şüphesiz, inkâr eden (İslamı kabul etmeyen) kitap ehli ile Allah’a ortak koşanlar, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler.” (Beyyine 6)
EBEDİLİK GÜNÜ
“Oraya esenlikle girin. İşte bu, ebedilik günüdür.” (Kaf 34)
DÜNYA GEÇİCİ AHİRET KALICI
“Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı ancak (geçici) bir yararlanmadır. Ahiret ise ebedi olarak kalınacak yerdir.” (Mümin 39)
HADİS-İ ŞERİFLERDEN
Ebû Bekr b. Ebî Şeyhe ile Ebû Küreyb rivayet et¬tiler. Lâfızları birbirine yakındır. (Dediler ki) : Bize Ebû Muâviye, A’meş’-den, o da Ebû Sâlih’den, o da Ebû Saîd’den naklen rivayet etti: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular :
“Kıyamet gününde ölüm sanki bakla bir koçmuş gibi getirilecek. (Eb£ Kûreyb şunu ziyade etti) : Ve cennetle cehennemin arasında durdurulacak (Hadîsin kalan kısmı hususunda ittifak ettiler.) Ve Ey cennetlikler, bunu bi liyor musunuz? Denilecek. Onlar başlarını kaldırarak bakacaklar: Evet, bu ölümdür! diyecekler ve:
– Ey cehennemlikler bunu biliyor musunuz? Denilecek. Onlar da başlarını kaldırarak bakacaklar ve:
– Evet, bu ölümdür! Diyecekler. Müteakiben emir verilerek koç kesilecek. Sonra:
– Ey cennetlikler, size ebediyet… Artık ölüm yok ve: “Ey cehennemlikler, size de ebediyet!.. Artık ölüm yok, denilecektir.” (Müslim –Kitabül Cennet, Buhari – Tefsir, Tirmizi)
“Cehennem ehline: ‘Bütün dünyada bulunan çakıl taşlarının sayısı kadar uzun müddet orada kalacaksınız!’ denilse elbette sevinirlerdi. Cennet ehline de: ‘bütün dünyada bulunan çakıl taşlarının sayısı kadar uzun müddet kalacaksınız’ denilse kuşkusuz hüzünlenirlerdi. Fakat onlar için sonsuzluk kesinleşmiştir.” (Taberani, El-Mu’cemul Kebir No: 10384, 10/179-180)
Allah Cennetlikleri Cennete Cehennemlikleri de Cehenneme koyduğunda ölüm boynundan çekilerek getirilecek Cennetliklerle Cehennemlikler arasında bir sur üzerinde durdurulacak sonra Ey Cennetlikler diye seslenilecek, onlar da korkuyla bakacaklar sonra Ey Cehennemlikler denilecek onlar da sevinç içerisinde şefaat umarak bakacaklar sonra hem Cehennemliklere hem de Cennetliklere; bunu tanıyor musunuz? Diye sorulacak bunlar da onlar da hep birlikte onu tanıyoruz o ölümdür diyecekler. Sonra o ölüm Cennetliklerle Cehennemlikler arasındaki sur üzerinde bir koç şeklinde yatırılıp boğazlanacak ve şöyle denilecektir. Ey Cennetlikler ebedilik var ölüm yok!… Ey Cehennemlikler ebedilik var ölüm yok!” (Müslim, Cennet: 13; Dârimî, Rıkak: 90) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Ebû Saîd (Radıyallahu anh), merfu olarak şöyle demiştir: “Kıyamet gününde ölüm alaca bir koç gibi getirilip Cennetle Cehennem arasında durdurulacak ve onların gözleri önünde kesilecektir. İşte o anda sevinçten ölecek bir kimse olsaydı Cennetlikler ölürdü kederden ölen bir kimse olsaydı Cehennemlikler ölür giderlerdi.” (Müslim, Cennet: 13; Dârimî, Rıkak: 90) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Görüldüğü üzere cennette ve cehennemde ölüm, helak, yok olmak diye bir şey söz konusu değildir. Açık ayet ve sahih hadisler ile sabit olan bu konuyu inkar etmek insanı kafir eder. Siz siz olun İslamı ehli sünnet alimlerinden alın. Bakın takip ettiğiniz bir hoca sizi ne hallere sokabilir, görün ve ibret alın…